Kadir GURBETCİ

Blog

24 HAZİRAN SON VİRAJ

Kadir GURBETCİ

Seçim geldi çattı. Liderler son kozlarını oynuyor.   Her parti program, düşünce ve hayata dair bakış açılarını yazılı ve görsel olarak, 16 yılda 12 defa seçime girmiş ‘uzman’  60 milyona yakın seçmene anlatma telaşında. Sınır kapıları hariç, yurt dışı oy verme işlemi tamam. Geçen seçime göre azda olsa yurt dışında katılım yüksek. Pazar günü de yüzde 90’ları bulacak katılım sürpriz olmaz. Kolay değil Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde İlk ‘Başkan’ seçilecek. Yada devlet başkanı. 95 yıllık parlamenter sistem tarihe karışıyor. Artık seçilecek başkan ve 600 milletvekilinin farklı sorumlulukları olacak. Başkan; siyasi ve sahasında uzman olup başarı hikayeleri olanlardan kabineyi oluşturacak. Çok gerekmedikçe meclisten istifa ettirip bakan yapmayacak. Millet Vekilleri ise, yasama ve denetleme işlevinde bulunacak. Artık gençlerimiz, koalisyon kelimesinin ne manaya geldiğini internet arama motorlarına sormayacak. Siyasi istikrar olacak ve bürokratik oligarşiye ‘meydan okunacak’, hizmetler hızlanacak, başkanla gelen bürokratlar başkanla gidebilecek. İşin tuhaf tarafı, iktidarda olan ve 12 seçim kazanmış AK parti ve anlayışı, kendi aleyhine olmasına rağmen, bu sistemin mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Oysa muhalefet partileri (CHP, İP) bu gidişle parlamenter sistemde iktidar olmaları zor olduğu halde, açık açık eski sisteme özlem duyup ciddi açıklamalar yapabiliyor. Bu seçimde: Sn. Cumhurbaşkanı, ilk turda partisinden 6 puan fazla alarak yüzde 51’le ipi göğüsleyebilir. Sn. M. İnce, Partisinden 3-4 puan fazla alarak 29’la, Sn. M. Akşener, 1-2 puan fazla alarak 11-12 ile bitirebilir. HDP‘de muhtemel diğer siyasi parti desteğiyle de barajı aşabilir. Ak Parti, kadınlar ve orta yaşlılardan daha çok oy alıyor. İleri yaş ve 18-24 yaşlarda oran biraz düşüyor. İstanbul, 3 bölgesi, 11 milyona yakın seçmen, 98 vekil adayıyla sonuçlara etki edecek ‘Türkiye minyatürü’ bir şehir. Çok konuşulacak bir seçim, birçok bileşeni içinde barındırıyor. Örneğin bu seçimde ilk defa oy verecek bir milyon genç ve azda olsa kararsızlar, nasıl bir sonuca sebebiyet vereceği merak konusu. Millet Vekili eliyle değil de, halk doğrudan iktidarı belirliyor. Partilere de 50 artı 1’i bulmak için geniş tabanlara yelken açmak, dayanışma, birbirini anlama ve iletişimi en üst düzeye çıkarma zorunluluğunu adeta mecbur kılıyor. Millet Vekilleri seçimlerinde, İstanbul’un bazı İlçelerinde yüzde 10-15 fazla oy alabilecek Sn. Cumhurbaşkanı ve ekibi bunu nasıl yorumlayacak. Seçmen ne demiş olacak, ne mesaj verecek? Sonuçlar, yaklaşan yerel seçimlere de veri tabanı oluşturacak. Vesayet kalkacak, yeni siyasi yapılanmalar, istifalar, pazarlıklar, kurultaylar, ittifaklar ve beraberinde sürprizleri de barındıran bir seçim. Vaktiyle 2. Addülhamid’e söylenen, ‘istemezük’ sözü, bugün sayın Erdoğan’a söyleniyor. Erdoğan gitsin! Peki! Niye gitsin. Hizmeti, emeği, tabanı ve halkta karşılığı var. Üstelik buna halk karar verir. Bazen bir insanın, liderin kaderi toplumla aynı olur. Siz kendinizden öte bir mana ifade edersiniz. Bu seçim sonuçlarını başta gönül coğrafyamız, ABD, Almanya ve diğer ülkeler yakından takip ediyor. Türkiye yalnız, sınırlarıyla ve nüfusu ile kaim bir ülke değildir. Kudüs’te evinize hoş geldiniz sözüyle karşılandığınızda, buna nasıl yorum getireceksiniz, nereye koyacaksınız? Medeniyet inşası için; adalet, özgürlük, eğitim-öğretim, üretim, san’at gibi toplumu ihata eden bütün enstrümanlar, kesintisiz sürdürülmesi de gerekir. Almanya, neredeyse R.T.Erdoğan ve Türkiye ile yatıp kalkıyor. On haberin sekizi ülkemizle ilgili. İşi öyle bir noktaya getirdiler ki, Türk kökenli Alman Milli takım oyuncuları Mesut Özil ve İlkay Gündoğan, sayın Cumhurbaşkanımızı Londra’da ziyaret ettikleri için aleyhlerinde pankart ve yöneticileri de reddiyeler diziyor. Tabiatıyle üç kat büyümek ve vizyon oluşturmak başkaları için ciddi risk. ABD 3. Başkanı T. Jefferson’ın “ Başarılar en büyük düşmanınızdır.” sözü, çok manidar duruyor. 24 Haziran’da sağduyu sahibi milletimiz en iyi kararı verecektir. En iyi anket seçimdir. Bekleyip göreceğiz. İbn Haldun’un “ geçmişler geleceğe suyun suya benzemesinden daha çok benzer.” sözü ile Ahmet Vefik Paşa'nın “ değerlerinizin değerini bilmezseniz değerinizi bilmezler.” İfadeleri konumuzu özetler mahiyettedir. Milletimiz ve ülkemiz kazansın..