Kadir GURBETCİ

Blog

Marmaray Sonrası İstanbul

Kadir GURBETCİ

Asrın mühendislik projesi olarak kabul edilen Marmaray'ın, açılacağı gün için geri sayım başladı. Dağları, ovaları, akarsuları, dik yamaçlı engebeli arazileri aşarak Türkiye'yi bir baştan bir başa ören karayolu ağına, yeni bir “gerdanlık” daha kazandırılıyor. Proje; sanki on binlerce kilometre yeni yapılan bölünmüş otoyollar ile gelişmişlik ölçütlerinden sayılan, raylı sistemlerin bir nev-i, mütemmim cüz-ü(tamamlayıcısı)olacak. 1860 yılında Sultan Abdülmecit, 1902'de Sultan II. Abdülhamit'den bu yana farklı dönemler de gündeme geldiği halde, bir türlü proje, etüt, finansman ve irade ortaya konamamış, nihayet 150 yıllık rüya, 2004 yılında temellerin atılmasıyla başlanabilmiştir. Manş Denizi'ndeki, Eurotunnel benzeri olan Marmaray; Avrupa ve Asya yakasını İstanbul Boğazı'nın altından birleştiren ve Halkalı'dan Gebze'ye uzanan 76 kilometrelik demiryolu iyileştirme projesidir. Dünyanın en derin batırma tüneli(60 metre) ve en yoğun gemi geçiş noktasının yanında, Kuzey Anadolu fay hattına 20 kilometrelik mesafede olması projenin önemini daha da artırmaktadır. Projenin; “geçmişin geleceği rehin alması” şeklinde de ifade edilen ve kazılar esnasında İstanbul'un tarihine de ışık tutacak, 8500 yıllık bilgi ve bulgulara rastlanması, açılışın planlanan tarihden sonraya sarkıtmış görünüyor. Marmaray projesi; başta İstanbul olmak üzere, Marmara ve diğer bölgeleri de yakından ilgilendirmektedir. Gerek Yüksek Hızlı Tren(YHT),gerekse de Avrupa ve Anadolu Yakaların da hızla hizmete sokulan şehir içi metro bağlantılarıyla entegre edildiğinde; ticaret ,turizm, seyahat, yolculuk ve diğer alışkanlıkları derinden etkileyecektir. Öngörülen yolculuk süreleri; Gebze-Halkalı arası 105, Bostancı-Bakırköy arası 37, Kadıköy(Söğütlüçeşme)-Yenikapı arası 12, Üsküdar-Sirkeci arası 4 dakika olacak. Tren sefer sayısı 2-10 dakika arası, boğaz geçişi sadece 2 dakika olacak. Tren hızı ise 100 km/saat. Sistemin tamamının devreye girmesiyle, 1 milyon kişinin ulaşımının kısalacağı, Boğaziçi ve FSM Köprülerinin yüklerinin hafifleyeceği, karbondioksit salınımı, enerji ve zaman kaybının azalacağı ve yılda 36 milyon/saat zamandan tasarruf sağlanacağı öngörülmektedir. Her gün ortalama 5 yüz yeni aracın trafiğe çıktığı metropolde, binlerce araç trafikten de arındırılmış olacak. Her halde bu proje için farklı açılardan yüzlerce tez yazılır. Seyahatte en çok, güven, konfor, hız, zamanlama ve diğer ulaşım vasıtalarına entegrasyon aranır. Bu projeye; trafik sıkışıklığına çözüm noktasından baktığımız da ,yolcu talep ve tatminlerini büyük ölçüde karşılayacağı görülmektedir. 2013 baharında, test sürüşlerine başlanacak. Yüzeyde, 37 istasyon ve 8 transfer merkezi olan projenin; İstanbul'u daha çok ilgilendiren, Üsküdar, Sirkeci, Yenikapı ve Kazlıçeşme istasyonlarıdır. Yolcular bu istasyonlara, araçlarıyla gelip trene bineceklerse, büyük kapasiteli Parket-Devamet(PR) otoparkların olması gerekir. Ulaşım ana akslarının kalitesinin artmasına paralel olarak, herhalde istasyon ve duraklara' erişim' taksilerle sağlanacak gibi görünüyor. 1875'de Beyoğlu'nda Dünya'nın tüneli açıldı. Mevcut demiryollarının çoğunun Osmanlı döneminde yapılmış olması; Türkiye'nin söylendiği gibi “Demir Ağlarla” örülmediğinin bir gerçeğidir. Son yıllarda, demiyolu yapımı, hızlı tren, Marmaray gibi projelerle atağa geçilmesi çok olumlu gelişmedir. Raylı sistem kullanma oranın, gelişmişlik ölçüsü sayıldığı günümüzde, halkımızın konfor ve hayat kalitesini artıracağı muhakkaktır. Bu gidişle İstanbul, gelişmiş marka şehirlerde yaşayan insanlar gibi toplu ulaşımı en çok kullanıp, özel araçlarını hafta sonları kullanmayı ‘alışkanlık' haline getireceğe benziyor. Raylı sistemlerin, çoğalması 'trafiğe takıldım' bahanelerinin oranının düşmesine de katkı sağlayacaktır.