Kadir GURBETCİ

Blog

Araba alma, paylaş!

Kadir GURBETCİ

Teknolojik gelişmeler, küresel markalar, yeni modeller ve baş döndürürcü kampanyalar insanoğlunun aklını çelmiş, sonu gelmeyen talep ve rekabetin de bunu tetiklediği açıkça görülüyor.   Bireysellik, kendine yetebilme, refah, toplumu doyum noktasına getirmiş olmalı ki; özellikle büyük metropoller de yeni uygulamalarla karşılaşmaktayız. Dün revaçta olan bugün dikkate alınmayabiliyor. Özellikle maddeten gelişmiş ülkeler de, an az iki kişiden birinin aracı olmasının yanın da birçok ulaşım alternatifleri olduğu halde, gençlerin taşıt edinme taleplerinin düşük olduğu gözlenmektedir. Sebep olarak, günde 1-2 saat kullanılıp, sonrasın da park halinde atıl durması, vergi, sigorta, servis gibi maliyetlerin de hatırı sayılır düzeyde olması. Yüzde 30'lar'a varan yeni araç satışı,  Japonya başta olmak üzere azalmış durumda. Araç paylaşım sistemi (car share, car sharing) adındaki bu sistem de: Aynı yöne giden insanların paylaştığı, ya da bir şirkete ait aracın ortak kullanıldığı, bir diğeri de gelir amaçlı olmayıp, çevreyi korumak, sürüş alışkanlıklarını değiştirme amacını güden büyük teşekküllerin araç paylaşım hizmetleri olarak sıralanabilir. Bu sistem sosyalleşmeyi sağladığı gibi, karbondioksit salınımı, ve trafik yoğunluğunu da azaltmaktadır. Amerika'da yılda, 10 binden fazla araç ve 500 bin kişinin kullandığı bu sistem sayesin de yıllık 350 milyon ton karbondioksit salınımı olan ülkede, 482 bin ton daha az salınmış durumda. Bazı ülkeler de elektrikli araçlar kullanıldığı için, emisyon sıfır olmaktadır. Amerika ve İngiltere de Zipcar firması yaygın. Ayrıca otomobil devleri; Mercedes'in (car2go) Smart modelle, BMW'nin (Drive Now),Mini Cooper araçları ile anında internet-cep telefonuyla bağlantı kurabilirsiniz. Sistem şöyle çalışıyor: Önce sembolik bir ücretle abone olunuyor, sonra cep telefonundan en yakın araç yeri tespit ediliyor. Araca ulaşılıyor ve abone kartıyla kapı açılıp ve içerde ki anahtara ulaşılıyor. İstediğiniz yere gidebiliyor ve belirlenmiş otopark alanlarına park edebiliyorsunuz. Yakıt, otopark, temizlik, arızadan mesul değilsiniz. Yalnızca gittiğiniz mesafenin ücretini kartınızdan ödüyorsunuz. Bu sistem, taksi ücretinden de düşüktür. Örneğin, 415 kilometrekare yüzölçümü olan, 1 milyon 800 bin nüfuslu Viyana'da taksilerden hariç, şehre yayılmış vaziyette 600 adet Smart (Car2go) araç var. Dakikası 0,31, saati 14,90, molası 0,19 günlüğü de 69 Eurodur. Bir defasın da Viyana'da okuyan bir öğrenci ile havaalanına giderken, arızalanan araç yerine cep telefonundaki harita ve sinyalden en yakın yerdeki başka bir aracı tespit etmiş ve onunla devam etmiştik. Kısaca özetlersek otomobil paylaşımı, tasarruflu oluşu, konforu, trafiği azaltıcı etkisi, karbon salınımını azaltıcı ve aracı aldığı yere getirme zorunluluğu olmaması bakımından şehirde yaşama kolaylığı sağlar. Türkiye'de de bu tür uygulamalar mevcut. Araç kullanma kültürü, gelir ve bilinç düzeyi artışına paralel olarak bu ve benzeri uygulamalar gelişecektir. Şimdilik, İstanbul'da her bin kişiden yaklaşık 140'ına otomobil düşmektedir. Marmaray, Lastik tekerlekli boğaz geçişi, 3. Köprü, metrolar (intermodal) ulaşım ve entegrasyon sağlandıktan sonra; araç kullanılıcıların da gözlenebilir değişkenliklerin olacağı söylenebilir. Bu süreçte araç paylaşımının, her ne kadar -sahipliliğin- Avrupa ortalamasının altında olsa bile, özelikle genç ve bekar nüfusta artış gösterecektir. Konfor talebiyle, araç edinme ve sabit maliyetlerin çokluğunun kesişmesi, insanları bu ve benzeri arayışlara sevk edecektir. Karmaşık şehir hayatında teknolojik imkanları, eko-sistemi dikkate alan insan ve çevreye duyarlı, olacak şekilde dizayn edilmelidir. Şehirler de her birey orkestranın tabi üyesidir. Sesler, birbirine ahenkli ve tamamlayıcı olduğu sürece anlam ifade eder. Çıkar eksenli ve ben merkezli davranışlar olduğu sürece fiziki alt yapılar bir yere kadar fayda sağlayabilir. Bilinç, ortak akıl ve değerler unutulmamalı ve hep önde tutulmamalıdır. Aksi halde teknoloji fayda değil zarar getirir.  Araba alma, paylaş!