Kadir GURBETCİ

Blog

Vizyon ve Saray

Kadir GURBETCİ

İnsan, düşünen varlıktır. Bulunduğu yere; şeklini, düşüncesini, rengini hatta rüzgarını katar. Sahip olduğu değerleri hakim kılmak ister. Hakim kılınmak istenen fikir ve düşüncenin, adil ve halkı kuşatması ölçüsünde kalıcı ve uzun ömürlü olacağı muhakkaktır. ‘Halkı memnun etme’ sanatı olan siyaset kurumu, ülkemiz de baskın rol oynar. Osmanlı medeniyet bakiyesi olan 77 milyon’un az ya da çok siyasi hafızası olmakla birlikte; bunu mukayese gücüyle çok iyi kullanır. İktidar yapar ve indirmesini de bilir. İletişimin çok hızlı ve yaygın kullanılması bu duruma hizmet eder. İktidar erki başarısını sürdürebilmenin yolunun, öncelikleri iyi tespit edilmiş hizmet ve yapılanları doğru aktarabilmeden geçtiğini çok iyi bilir. Bunu yaptığı sürece de iktidarını sürdürmüş olur. Yakın siyasi tarihimiz de birçok misal bulmak mümkündür. Halkın ortak değerleriyle barışık olmak, ihtiyaçlarına cevap vermek, tepeden bakmamak kalıcı olmanın en kolay yoludur.  Sayın Cumhurbaşkanı’nın anlatılanlara uygun bir profil olduğu, girdiği 3 genel, 3 yerel, 2 referandum ve halkın doğrudan seçtiği Reis-i Cumhur seçiminden anlamak hiçte zor değil. Peki! Nasıl oldu da bu başarı artarak devam etti. Doğru zaman da doğru iş ve hizmetle! Eğer 2002 genel seçimlerinden sonra, sağlık, eğitim, bayındırlık hizmetleri ( yol, havalimanı, baraj, hızlı tren, konut vb.), para politikası ve istikrar gibi, halka doğrudan temas eden hizmetler yerine Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapılmış olsaydı zamanlama hatası yapılmış olacak, istikrar da sağlanamayacaktı. Hayatımızın her evresin de hangi durumda olursak olalım, bu kaçınılmaz bir metottur. Yani imkanlar ve beklenti denklemini, ehemmi mühime tercih etmek şeklinde uygulamak gerekir.  Gelelim Cumhurbaşkanlığı Sarayına; Bakılan açıya göre, yorumlar farklılık arz edebilir. Ancak; iddianız, heyecanınız, vizyon ve planlamanız varsa, hatta mecbur bile kalabilir siniz.  Halihazırda, ‘büyük bir medeniyet inşa ve ihyası’ mantığında hadiseye bakarsak temsil noktasında ‘yer kıtlığı’ bilinen bir gerçektir. Başka şehirlere bu hizmeti kaydırmak, Başkent Ankara olgu ve anlayışına halel getirir. Papa ve Putin’le müzakereler Ankara’da yeni Saray’da oldu. Güzel de oldu. Her türlü görüşme, karşılama ve toplantı için Selçuklu ve Osmanlı mimarisini yansıtan Türk mimar ve işçilerin büyük oranda yerli malzeme kullanarak yaptığı ‘Milletin Sarayı’ hizmete girmiş test edilmiş oldu.   Sayın Cumhurbaşkanından sonra seçilen de aynı yerde Millete hizmete devam edecek. 2002 önsesi hükümet liderlerinin basına, merdiven altında bilgi vermeleri, medeniyet tasavvuru olan millete yakışmadığı bir gerçektir. ABD Washington Capitol House, Beyaz Saray, Londra (Westminster), Alman (Bundestag) parlamento ve kamu binaları 18 ve 19 yy sonlarında büyük düşünmenin tezahürü olarak, maddi zorluklara rağmen inşa edilmiş görkemli yapılardır. İngiliz Parlamentosu’nda, 1100 oda,100 merdiven, 5 km koridor olması dikkat çekicidir. Son yıllarda insanın mekan, mekanın insan bağlamından bağımsız olamayacağı vurgusu üzerinde durulmaktadır. Yirmi beş yıl önce Ankara Esenboğa Havalimanından Kızılaya giderken yanımdakine; Türkiye’ye gelen devlet başkanlarının bu hava limanını ve gecekonduları görüyor olması, görüşmelere avantajlı başlar dediğimi hatırlıyorum. Yapının içi ve dış mimarisinin etkileyici olması, hariciye görüşmeleri için avantaj da sağlayabilir. Bir defasında ABD eski başkanı G.Bush’un Rusya ziyaretinde gözlerini avize ve duvar süslerinden alamayıp hayretini gizleyemediğini ifade etmesi, buna ek olarak Osmanlı döneminde sarayların, görüşme ve karşılama mekanlarının ihtişamlı, padişaha ait yerlerin gayet sade olması manidardır. Hasılı bu eserler; iktidarın uyguladığı program, yaptığı ve yapacağı icraatlar için irade, imkan, kararlılık ve vizyona sahip olduğunun da bir tezahürü olarak ifade edilebilir. Saray ve mekanların kullanıcısı değişken ancak hizmetin devamlı millete yapıldığı bir eser olarak telakki edilmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır.