Taksi küresel Uber’e karşı
Kadir GURBETCİTeknolojik gelişmeler hayatımızı olumlu yönde değiştirdiği gibi birçok olumsuzlukları beraberinde getirmektedir. Kolaylaştıran, uzakları yakın eden, gerekli gereksiz birçok bilgi, belge ve canlıya erişim sağlayabilen, sanal kahramanlıkların yanında, çeşitli kültürlerin yayılmasına, insanların kendilerini kolay ifade edebildikleri internet, çok büyük bir mecra, dünya da ‘ köy ’ haline gelmiştir. Facebook’un içeriği yok ama dünyanın en büyük medyası, Alibaba’nın mağaza ve malı olmamasına karşın 200 ülke ve 3,5 milyon şirketle faaliyet halinde, Airbnb’in hiçbir mülkü olmamasına rağmen, 192 ülke ve 800 bin evi kiralayabilen dünyanın en büyük konaklama şirketi. Örnekler çok! Günümüzün moda tabiriyle; “ bir servis ücretsizse ücret sizsiniz, ürün ücretsizse ürün sizsiniz.” Aynı mantıkla çalışan ve pek çok küresel şirket gibi California Silikon Vadisi orijinli UBER taksi, 2016 verilerine göre dünyanın 377 şehrinde taksi hizmetleri vermesine karşılık, hemen her yerde tartışma konusu olmaktan kurtulamıyor. Brüksel’de taksi lisansı olmayan, UBER üzerinden işletmecilik yapan sürücülere 10 bin avro ceza, Brezilya, İtalya’da yasaklama, Fransa’da reklam yasağı dahi birçok ülke ve eyalette ciddi mücadele ve müeyyide uygulanıyor. Bazı ülkeler de yasal görüyor. Ülkemizde başta İstanbul, yazları Bodrum ve Çeşme’de internet üzerinden özel araçla yolcu taşıyan UBER, şirket kaydı olmadan, üyelik sistemiyle şoförlerin çalıştırıldığı ‘korsan’ taşımacılık sistemi olarak tanımlanabilir. “ Müşteriyi değil, müşteri seni bulsun, iyi para kazan “ sloganıyla cazibe kazanıp, müşterinin kredi kartıyla her bir ödemesinden ( nakit yok ) yüzde 20 komisyon şoföre, kalanı da şirket hesabına aktarılıyor. İstanbul’da 2 bin civarında lüks minibüslerle yapılan ve aylık 7-8 bin lira gelir getiren bu uygulama, neden gündemde ve insanlar buna niye ihtiyaç duyuyor? Akıllı telefonlara indirilen 5 bin UBER programı, tartışılıp gündemde kaldıkça 25 binlere yükselmiş. UBER’in Yararları: Esnek çalışma saatleri, ücreti daha uygun, konforlu, müşteri ve sürücünün karşılıklı puanlaması ve bunun diğer ilgililerce de görülebilmesi, yabancı dil desteği, müşteri sürücü seçerken, genç, yaşlı, kadın ve erkek tercih yapabilmesi, araç seçiminde, orta, lüks, büyük, küçük tercih imkanı, fazla ücret alınamaması gibi özellikler sayılabilir. Zararları ise; Kazancın vergilendirilememesi, korsan taşımacılığa teşvik, şehir trafiğinde artış, şirketin kanuni muhatabı ve temsilciliği yok, müşteriyle sıkıntı çıkması halinde şirketin sorumluluk kabul etmemesi, şahsi verilerin paylaşılmış olması, Belediye ve devlet gelirlerinde azalma gibi maddeleri sayabiliriz. Kısaca, interaktif çalışıldığı ve gelirin yurt dışında kayıt altına alındığından yaptırımda uygulanamıyor. Esnaf Odası 2015 yılında, (IOS ve ANDROID) UBER’e erişimin engellenmesi ve haksız rekabetin önlenip, 17395 taksi ve 50 bine yaklaşan taksici ailesinin haklarının korunması için ilgili resmi kurumlara başvuruda bulunduğunu da biliniyor. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi uhdesinde hayata geçirilen İ-TAKSİ, taksici esnafının kullanım ve rahatlığı, kredi kartı, nakit, İstanbul Kartla ödeme gibi seçenek sunması, mobil indirilebilen, panik düğmesi, yol süresi gibi özellikler sunuyor. Yazılım ve taksi içi bütün cihaz ve donanımlardan ücret alınmıyor. Çok yeni olmasına rağmen 4500 taksi sisteme kayıt olmuş, 420 bin çağrıya, 90 bin yolculuk, bunun da yüzde 98’i de nakit ödemeyle yapılmış. Telefonla çağrı yapamıyor, şoför seçemiyorsunuz. UBER’de şoför ve yolcu istekli. Hatada ısrar halinde, yolcu ve sürücü sistem dışı kalıyor. Bu kurallar da sert işletildiği için hata payı yüzdesi çok düşük oluyor. Araçlar temiz, konforlu ve de ikram var. Promosyon da uygulanabiliyor. Bir defasında 6 kişilik bir aile, Ümraniye’den Beşiktaş’a son model minibüsle, sürücüsünün takım elbiseli olduğu, konuşmayan, emniyet kemeri bağlı, konforlu ve ‘özel’ hissi veren yolculuk 15 lira promosyon karşılığı seyahat etmişler. Geçmiş yıllara göre taksicilik mesafe alsa da, yapısal bazı sorunların çözülmesi gerekiyor. 750 durakta hizmet veren taksilerin sayısına 1991 de düzenleme getirilmiş, 2009’da UKOME kararıyla gece tarifesi kaldırılmış, sürücüler 2010 yılından itibaren SGK kapsamına alınmış, 3.6.2012’de 6321 sayılı kanunla ‘korsan’ taksi büyük ölçüde önlenmiş durumdadır. Yine bu mecrada, 5.3.2013’te ‘ İstanbul’da Taksicilik ‘ başlıklı yazıda geniş izahlar yapmaya çalışmıştık. Bazı oranlar, uygulama ve yenilikler gelişse de ana sorun yerinde duruyor. Taksi sahiplerinin yüzde 16’sı öğlene kadar çalışıyor, sonra şoföre teslim ediyor, yüzde 28’i kiralık, yüzde 56’sı da şoför çalıştırıyor. Kirayı çıkarmak için her türlü trafik ihlali yapabilen ve sosyal sıkıntıları aşamamış ciddi bir kitle, her gün 870 bin seferle ulaşıma yüzde 5 katkı sağlıyor. Yolcu; güven, temizlik, konfor ve uygun fiyat ister. Sürücü; güven, sosyal güvence, insanca yaşayabileceği çalışma şartları ister. Kamu Otoritesi de bunları organize eder, çağın şartlarına göre düzenler, revize eder ve denetler. Tabiatta hiçbir şey boşluk kabul etmez. Kendinizi ve kurumunuzu yenileyemezseniz, legal ya da illegal değişikliklerle mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz. Taksi/plaka sahipleri muhatap kabul edilerek sisteme dahil olmaları teşvik edilmeli, makul süre verilmeli, araçların kalitesi, eğitim, temizlik, kısa mesafe muhabbetleri, uygunsuz davranışlar, trafik ihlallerinin azaltılması, akıllı telefon erişimi, yazılımın güncellenmesi ve kullanım kolaylığı, yolcu ve sürücüye ödül ve ceza sistemi gibi ‘radikal’ kararlar uygulamak zaruret haline gelmiş görünüyor. İçinde iyi niyet, fayda ve zamanlaması iyi ayarlanmış konularda ‘ topa girme ‘ otoritenin görevidir. Bahsi geçen konular, zamanın da hal yoluna konulsaydı belki bu ve benzeri yazılara gerek kalmayacak, başka şeyleri konuşacaktık. Medeniyetler başşehri marka şehir İstanbul, Türkiye’nin adeta yükünü omuzlamış durumda. Dünyaya açılan kapısı. Çevreyi, insan hayatını, komşuluk, aile, eğitim, çocuklarımız ve medeniyetimizin geleceğini daha çok konuşabilmeyi başarmalıyız. Sınanmış ve uygulaması çok yerde yapılmış konuları risk alarak hızlı bir şekilde gündemden düşürmek mümkün. Çok daha zorları başarıldı.